Şöyle bir soru sorsam ne cevap verirsiniz: "Hep zorda olan
prensesleri, prensler mi kurtaracak?" veya "Neden hep prensler prensesleri
kurtarsın?"
Malum masallarda hep prensesleri kurtaran prensesler vardır.
Masalların hikayesi, bilgisi zamanın imbiğinden süzülmüş olsa da, onları da
sorgulamakta fayda var. Bugünkü masalımız Prensleri Kurtaran Cesur Prenses’te
kahramanımız bir prenses. Hem bugüne kadar bildiklerimizi ters yüz ediyor, hem
de son derece cesur bir prenses olarak, nerede şatoya kapatılmış bir prens varsa onu kurtarmaya gidiyor. Tam bir kahraman anlayacağınız. Aslanlara, kaplanlara
hep erkekler kafa tutacak değil ya.
Günlerden bir gün kurtarılma sırası bir cadı tarafından mücevher
kutusuna hapsedilmiş bir prense geliyor. Zavallı prens, kim bilir ne
kadar sıkıntı içinde o minicik kutuda. Hem de kutu cadının odasında. Cesur prensesimiz
hemen hazırlıklarını yapıyor. Kahraman
prensesimizin en önemli özelliği cesaretini aklıyla birleştirmesi. O yüzden
kavga dövüş olmadan prensleri hep bildiğimiz kılıçların çekildiği oradan oraya
zıplanan hareketli sahneler olmadan kurtarıyor.
Prenses mücevher kutusunda yaşamaya mecbur edilen prensi nasıl mı kurtardı? Hani odası kanatlı aslanlarla, şatosunun etrafı da ejderlerle çevrili
cadının mücevher kutusunda kapatılan prens... Onun için Claudia Souza’nın
yazdığı Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Prensleri Kurtaran Cesur
Prenses’i okumanız lazım. Cesur kahraman Christelle Ammirati tarafından
çizilmiş, çeviri ise Filiz Özdem’e ait. Claudia Souza’nın psikolog ve çocuklarla
ilgili araştırmalar yaptığını da özellikle belirtmek isterim.
Yarın görüşmek üzere.
No comments:
Post a Comment