
İnsanoğlu bu... Yaşadığı
yeri güzelleştirir, yaşayabilmek için uygun ortam yaratır. Buğday tarlalarının
üzerinden geçerken buğday toplayıp ekmek yapmışlar... Ama en önemlisi farklı insanlarla tanışıp yeni dostlar
edinmişler ve bu dostlar onları bekler olmuş. Zamanla gökyüzünde o güzel
bulutların arasında yaşayan insanlar geçtikleri yerlerde yardıma ihtiyacı olan
insanlara da yardım etmeye başlamışlar. Sıcak çöllere su, soğuk yerlerde
yaşayan eskimolara da sıcak ülkelerin meyvelerini taşımışlar...
‘Rüzgarın Üzerindeki Şehir’ insanların kendilerine alternatif güzelliklerle dolu, gerçeküstü bir dünya kurmalarının hikayesi. Haftaya, bize
içinde bulunduğumuz koşullardan farklı olasılıklar olabileceğini gösteren,
dünyamızı kendimizin anlamlandırabileceğini anlatan bir hikaye ile başlamak
istedim. Çocuklarımıza hayatta her zaman farklı olasılıkların olduğu düşüncesini, yaşadıklarımıza farklı açılardan bakabilme özelliğini kazandırabilmenin çok
önemli olduğunu düşünüyorum. Hayatta karşılarına çıkan zorluklarla baş
edebilme, problemleri çözebilme yetisini bu şekilde kazanabilirler. Tıpkı
rüzgarla birlikte gökyüzünde yaşamaya başlayan insanlar gibi.
Behiç AK’ın yazdığı Can Çocuk’tan çıkan bu kitabı okuduktan sonra
çocuklarınızla birlikte hayal kurmayı unutmayın. Sorun bakalım böyle bir
rüzgarla dünyanın neresine gitmek isterlermiş?
Gözlerinizi kapatın, düşünün penceremizi açtığımızda hafif hafif
esen rüzgar acaba dünyanın neresinden geliyor?
No comments:
Post a Comment